Tüm çocuklar hayal gücünü kullanır. Hatta bir kısmı oynadıkları oyunlardaki karakterlerin yerine kendilerini koyarak hayali bir dünya yaratırlar kendilerine. Haritalardan, tarihi karakterlerden, masallardan yola çıkarak kendine hayali bir dünya oluşturan çocukların sayısı bir hayli fazla. Bu çocuklar kendilerine geniş bir hayal dünyası yaratarak farkında olmadan yaratıcılıklarını geliştirebilirler uzmanlara göre.
Her yıl, onlarca uzman sempozyumlarda bir araya gelerek çocukların yaratıcılıkları üzerine konuşmalar yapıyor fikir alıverişinde bulunuyor. Bu sempozyumlarda uzmanlar genellikle belli başlı, yaratıcılıkları ile nam salmış kişilerin yaşamlarına odaklanır (Picasso, Mozart vs.). Bunu yaparken de onların tek tutkusunun müzik ya da resim olduğunu vurgularlar. Fakat gerçek bu değildir. Yaratıcı insanların çoğu tek bir disiplinle ilgilenmez. Disiplinlerarası bilgiye sahiptir ve bunları tek potada eritip kendini her alandan besler. Kanıt olarak da Nobel ödülü alan kişileri gösterebiliriz. Aralarına tek bir kişi yoktur ki birden fazla alana ilgi duymamış olsun.
Uzmanlar çocukluktaki hayal dünyası ile ileriki yıllardaki yaratıcılık arasında bir bağ var mı yok mu anlayabilmek için bir dizi deney yapmışlardır. Bu deneyler sonucunda çocukken kendine ait bir hayal dünyası oluşturan, kendini okuduğu kitaplardaki kahramanların yerine koyan, birçok hikayeyi birleştirip ortaya yeni bir kurmaca dünya çıkaran çocuklar ilerde yaratıcı olarak çok daha başarılı işler ortaya koymuşlar.
Bu sadece bir ön araştırma olsa da araştırmacılar zamanla bu bağı kanıtlayan daha net sonuçlar çıkacağına eminler.
Kısacası çocuklarınızın kendine ait bir hayal dünyası kurmaları veliler açısından belki tedirginlikle karşılanabilir. Ama durum pek de öyle değil. Çocuğunuzun zihnini serbest bırakacak, onu bir evrenden başka bir evrene sürükleyecek bir ortam hazırlamak ona destek olmak çok önemli. Muhtemelen Gabriel Garcia Marquez, çocukken birçok hayal kurmuş ve büyükler tarafından saçma bulunmuştur. Ama o zihnini serbest bırakmayı bilmiş ve dünyanın en güzel kitaplarını bu hayal gücü sayesinde yazmıştır.
Kaynak: blogs.scientificamerican.com